Yeni bir gazetecilik türü keşfedildi.
Çakarlı Gazetecilik.
Ferhat Murat, Candaş Tolga Işık, Ahmet Hakan, Serkan Topel, Hadi Özışık…
Devletin bu isimlere çakarlı araç tahsis ettiği iddiası Meclis’e taşındı.
Yalanlayan çıkmadı.
Demek ki artık bazı gazeteciler için iktidara yol açmak, hakikati açmaktan daha önemli.
Çakarlı araç ne içindir?
Ambulans, polis, itfaiye…
Peki gazeteci neden çakar takar?
“Saray yorumumu bekliyor, kenara çekilin” diye mi acaba?
Oysa gazetecinin tek çakarı olmalı, iktidarın gözünü alan hakikat ışığı.
Ama belli ki işi tersine çevirmişler.
Önce ışığı söndürüp, sonra arabaya çakar takmışlar.
Çakarlı gazeteci…
Yani Trafikte VİP, halkın gözünde DİP.
Çakar takınca gazeteci olunmuyor, sadece yandaşın tepesine lamba ekleniyor.

İşin komiği şu.
Hakikat yolda bayılmış, kimse kaldırmıyor.
Bizimkiler sireni açıp “Açılın, saray istedi, gereğini yapacağız” diye şerit kapatıyor.
Bir gün ambulansla yan yana gelirlerse, muhtemelen kapıyı açıp, “Pardon, biz daha aciliz, emir büyük yerden!” diyecekler.
Gerçek gazeteci mi?
O hala yaya…
Ama hiç olmazsa çakarını vicdanında taşıyor.

YORUMLAR